11 Ağustos 2009 Salı

Bir of çeksem Sorgun Belediyesi yıkılır !..

Sürur Öztürk

Hayırsever bir gazeteci çıkıp, “Yozgat’ı anlama kılavuzu” yayınlasa, ne kadar da makbule geçer.

Malûmunuz, Sorgun Belediyesi tarafından düzenlenen “Gurbetçiler Şöleni”nin ikincisi, 7 Ağustos’ta Belediye Meydanı’nda yapıldı. Şölenin duyurusunun yapıldığı ilk günlerden, şölenin yapıldığı günün ertesine kadar, Yozgat medyasının hiçbirinde, “Gurbetçiler Şöleni”nin Kon TV’den canlı olarak yayınlanacağına dair tek bir cümleye rastlamadım. Oysa şölen Konya’dan yayın yapan Kon TV tarafından canlı olarak yayınlanmış. Bunu da, şölen yapıldıktan sonra, ertesi gün sorgungazetesi.com’da yer alan tek bir cümleden öğrendim. Bu bilgi de, haberdeki bir cümlenin içinde “Kon TV’nin canlı yayın yaptığı konserde…” ifadesinden ibaret.

Kon TV, Konya’dan yayın yapan mahallî bir kanal; ama uydu üzerinden yayın yaptığı için, uydu yayınının ulaştığı bütün şehirlerden ve ülkelerden izlenebiliyor. Anlaşılıyor ki, Sorgun Belediyesi, Gurbetçiler Şöleni’ni uydudan yayınlatarak, hem ülke dışındaki gurbetçilere de ulaşmak, hem de bu vesileyle Sorgun’u bütün Türkiye’ye tanıtmak niyetiyle, ücretini ödeyip, şöleni Kon TV’de canlı olarak yayınlatmış.

İyi, güzel de, böyle bir canlı yayın yapılacağı niye duyurulmadı? Düşünce gayet güzel; ama “basın ve halkla ilişkiler” sıfır !.. Bir belediye, masrafını karşılayıp böyle bir canlı yayın yaptırır da, bunu basın vasıtasıyla dünyanın dört bir tarafındaki Yozgatlılara niye duyurmaz, anlayabilmiş değilim. Hiç şüphesiz, canlı yayının maksadı Sorgun’u Yozgatlılara değil, Yozgat dışındaki şehirlere tanıtmak. Fakat, Yozgatlıların bundan haberdar olmaları gerekmez miydi? En azından, canlı yayının hedef kitlesi olan gurbetçilere duyurulması gerekmez miydi? (Acilen, “Yozgat Belediyelerini Anlama Kılavuzu-YOBAK”)

Çok küçük bir kitlenin haberdar olup, onbinlerce Yozgatlının habersiz kaldığı bir canlı yayın, Sorgun Belediyesi’nin iyi niyetini bir başarısızlığa dönüştürüverdi. Belediye’nin “Basın ve Halkla İlişkiler” ya da bu görevi ifa eden başka bir birimi varsa, basını bundan niye haberdar etmez? Basın haberdar edildiyse, veya kendilerine resmen bildirilmemiş olsa da basın bu bilgiye sahip idiyse, bunu niye yazmaz? (Acilen, “Yozgat Medyasını Anlama Kılavuzu-YOMAK”)

Yozgat Valiliği’nin geçen Mart ayında yayınladığı verilere göre, dünya genelinde 1 milyon 75 bin 637 Yozgatlı var. Diğer şehirleri bir yana bırakın, sadece Ankara ve İstanbul’u göz önüne alsanız, Ankara’da 284 bin 416, İstanbul’da 117 bin 466 Yozgatlı yaşıyor. Acaba, bu onbinlerce kişiden kaç tanesi Kon TV’den canlı olarak yayınlanan “Gurbetçiler Şöleni”ni izledi?

Gûya Yozgat’ın bir de mahallî televizyonu var… RTV 66 ne işe yarar bilmem. Hadi maddî imkânsızlıklar sebebiyle uydu yayını yapamıyor diyelim, çok cüz’î bir masrafı gözden çıkarıp, yayını internete de mi aktaramıyor? Hadi görüntüsünü aktaramıyor, sesini aktarmayı da mı beceremiyor?

Yozgat’ın mahallî televizyon kanalının daha bir internet sitesi bile yokken, ben de çıkmış neler yazıyorum, değil mi?

Şimdi, yanık sesli bir türkücüden, o meşhur türküyü dinlemeliyim: Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır… (Sorgun Belediyesi de altında kalır…)

Oooff, oof!..