Yozgat bira fabrikasının özelleştirildikten sonra kapatıldığını hatırlatan Şeker-İş Yozgat Şube Başkanı Ömer Macit, özelleştirme süreci resmen başlayan ve yaklaşık 500 kişinin çalıştığı Yozgat Şeker Fabrikası’nın da aynı âkıbete uğramasından endişe ettiklerini söyledi. Macit, şeker fabrikalarının özelleştirme kapsamından çıkarılması için daha önce açtıkları davaların henüz sonuçlanmadığını belirterek, hukukî mücadeleye devam edeceklerini bildirdi.Şeker-İş sendikasının Yozgat Şube Başkanı Ömer Macit, Yozgat Muhabir’in Şeker Fabrikası’nın satışına dair sorularını cevapladı.
Bu özelleştirmenin sonu kapanma olur
Özelleştirme şartnamesindeki 5 yıllık garantinin işletme garantisi değil pancar alım garantisi olduğuna işaret eden Macit, “Şu anda bu 6 fabrikanın yaklaşık 1,5 milyon ton kotası var; bunu alacak olan özel teşebbüs, bunu 2 fabrikada işlemek dururken 6 fabrikada işlemez. Yani bu özelleştirme, büyük bir ihtimalle kapanmaya doğru giden bir özelleştirme” dedi.
Türkşeker 500 sanayi kuruluşu içinde 20. sırada
Macit, özelleştirmeye değil, etkilediği yan sektörlerle birlikte Yozgat’a yaklaşık 70 milyon Lira getirisi olan bir fabrikanın kapanmasına karşı olduklarını belirtti. Macit, fabrikanın kapanmasının sadece Yozgat ekonomisine değil ülke ekonomisine de zarar vereceğini ifade etti. Macit, “Yozgat Şeker Fabrikası, 2002 yılından beri Hazine’den ve genel bütçeden pay almadan ayakta kalabilmiş bir kuruluştur” dedi. Macit, Türkiye Şeker Fabrikaları’nın Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içerisinde 20. sırada yer aldığına da dikkat çekti.
Fabrikada 500 kişi çalışıyor
Ömer Macit, fabrikada 125 geçici, 305 kadrolu olmak üzere 430 işçi çalıştığını, memurlarla birlikte bu sayının 500’e yaklaştığını kaydetti. Macit, Yozgat Şeker Fabrikası’nın iddia edildiği gibi zarar eden bir kuruluş olmadığının da altını çizdi.
“Körü körüne” özelleştirme karşıtlığı yapmadıklarını, fabrikanın satışına karşı çıkarken haklı gerekçeleri olduğunu ifade eden Macit, mücadelelerini hukukuksal olarak yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:
Bağırıp çağırarak değil hukuk yoluyla mücadele edeceğiz
“Çünkü, bazı gerçekleri de kabul etmek gerekir ki, öyle eylemle, bağırmayla, çağırmayla kazanılan hiçbir şey olmadı bugüne kadar. Ama hukuksal olarak verilen mücadelelerde kazanılan başarılar var. Kimse haklılığımızı inkâr edemiyor. Zaten şu anda şekerin tamamen özelleştirme kapsamından çıkarılması için genel merkezimizin açtığı bir dava var, onun sonucunu bekliyoruz. Genel merkezimizin talimatları doğrultusunda gerekirse bölgesel eylemler de yapabiliriz; ma şimdi yeni bir durum; ona göre tedbir alacağız.”
